Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup toplantısında gündemdeki konulara dair önemli mesajlar verdi. Başkan Erdoğan ekonomide uygulanacak 3 aşamalı planın da detaylarını paylaştı. "Dar gelirlilerin ve ücretlilerin hayat pahalılığı sebebiyle ortaya çıkan refah kayıplarını telafi etmek için sürekli yeni programlar devreye alıyoruz. İşçi, memur, emekli, çiftçi hiçbir kesimi ihmal etmeden tüm imkanları seferber ederek her bir insanımızın derdiyle dertleniyoruz, sıkıntılarına çözüm arıyoruz. Bu doğrultuda ocak ayında çok önemli adımlar attık." diyen Erdoğan ekonomide atılacak adımları ve sonuçlarını da açıkladı.

TEMMUZ VE OCAKTA İKİ ADIM:

Dar gelirlilerin ve ücretlilerin hayat pahalılığı sebebiyle ortaya çıkan refah kayıplarını telafi etmek için sürekli yeni programlar devreye alıyoruz. İşçi, memur, emekli, çiftçi hiçbir kesimi ihmal etmeden tüm imkânları seferber ederek her bir insanımızın derdiyle dertleniyoruz, sıkıntılarına çözüm arıyoruz. Bu doğrultuda ocak ayında çok önemli adımlar attık. Temmuz ayında enflasyon farkları ile yine bir rahatlama sağlayacağız. Yılbaşında çok daha kapsamlı ve rahatlatıcı adımlar planlıyoruz. İnşallah önümüzdeki şubat, mart ile birlikte enflasyon da önemli ölçüde gerileyeceği için attığımız adımların, insanlarımızın hayatlarındaki etkilerini daha iyi görebileceğiz. Bugün ülkemizdeki sorun, işsizlik veya benzeri yollarla gelir kaybına uğranılması değil, mevcut gelirle daha az satın alma gücüne sahip olunması. Biz de işte buraya odaklanıyoruz. İnşallah geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin her meselesini çözdüğümüz, milletimizin her beklentisine cevap verdiğimiz gibi bu sıkıntının da üstesinden biz geleceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

PETROL FİYATINDAKİ ARTIŞ HİÇBİR ÜLKE İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyelini en üst seviyede değerlendirecek her yolu ve yöntemi devreye aldık. petrol fiyatlarındaki aşırı yükselmeye bağlı olarak pompa fiyatlarında ortaya çıkan rakamlar rahatsız edici düzeyde.

Keşke ülkemizin her yerinden petrol fışkırıyor olsa da bu durumun önüne geçebilsek. Petrol fiyatlarının katlanarak artan seviyesinin sadece bizim değil, hiçbir ülke bakımından sürdürülebilir olmadığı açıktır. Dünyanın yaşadığı bu sıkıntıyı biz de göğüsleyecek ve sabırla düzelmesini bekleyeceğiz. 'Sel gider kum kalır' ifadesinde olduğu gibi önemli olan, bu küresel dalga dindiğinde hangi kazanımlara sahip olacağımızdır.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'DAN YAZILI TAAHHÜT İSTEDİ

Erdoğan, nato genel sekreteri jens stoltenberg ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. görüşmede, isveç ve finlandiya'nın nato'ya üyelik başvurusu ele alındı. erdoğan, görüşmede, isveç ve finlandiya'nın nato üyelik talebi hakkında türkiye'nin meşru endişelerini giderecek adımların atılması gerektiğini yineledi. erdoğan, iki ülkeden de türkiye'nin haklı beklentilerinin karşılandığı somut adımlar görmeden, terörizmle mücadele ve savunma sanayii işbirliği konusunda paradigma değişikliğine gidileceğine dair yazılı taahhütler verilmeden süreçte ilerleme sağlanamayacağını vurguladı.

TÜSİAD'A: CHP'NİN SİZE VERDİĞİ SUFLELERLE KONUŞUYORSUNUZ, HADDİNİZİ BİLİN

(TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda Türkiye'nin tavrına yönelik eleştirilerine dair) NATO meselesinde İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi! Dış politikada sen bize ders veremezsin. Önce haddini bil. Sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onların yanında mı yer alacağız? Ey TÜSİAD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Sizden önce gelen ağababalarınız da aynı kafadaydılar. Merkezleri belli, CHP. Oradan size ne sufle ediliyorsa o ağızla konuşuyorsunuz.


YUNANİSTAN FİGÜRANLIKTAN ÖTEYE GEÇEMEZ

Tarihte hep olduğu gibi birileri tarafından şımartılarak üzerimize salınan yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız. sorun, yunanistan'ın bu oyunun gönüllü figüranlığına soyunması. filmlerde en çok hırpalanan, hatta kolu kanadı kırılan figüranlardır. ama sahnedeismi ve cismi asla gözükmez. yunanistan'ın başına geçmişte gelen budur. bu kafayla üç otuz yevmiyeye çalışan figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir.

TÜRK HAVA YOLLARI DİYECEĞİZ

Dünyada ülkemizin adını turkey'den türkiye'ye dönüştürme kararımızı başarıyla hayata geçirirken diğer alanlarda da aynı şeyi yapacağız. artık milli hava yolumuz da uluslararası uçuşlarını 'turkish airlines' diye değil 'türk hava yolları' ismi ile yapacaktır. bu kadarı öküz altında buzağı arayanlara herhalde yeter.

CHP'Lİ BELEDİYELERE ELEŞTİRİ:

SEL FELAKETİNDE GÖRDÜK, HEPSİ SEYAHATTE

Erdoğan, sel felaketinde İstanbul, Ankara ve İzmir'in halini gördüklerini kaydederek, "Herhangi bir altyapı çalışmaları var mı, yok. Hiçbir altyapı çalışmaları da olmadığı için bu felaketlerde bakıyorsunuz, birisi Bodrum'da seyahatte, öbürü Eskişehir'de seyahatte, öbürü nerede olduğu belli değil. Böyle garip bir yapı var. Bunlar dertli değil. Hani Neşet Ertaş diyor ya; 'Aşk ile koşan yorulmaz' diye. Bunların millet için, vatan için aşk ile koşmak diye bir dertleri de yok. Nitekim kazara bir sorumluluk altına girdiklerinde ortaya çıkan manzarayı hep beraber gördük." diye konuştu.

'ADAYLIĞINI AÇIKLA' DEDİĞİMDEN BERİ SESİ KISILIVERDİ

KEMAL Kılıçdaroğlu'na tekrar söylüyorum: Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla. Bunu söylediğimden bu yana ortadan kayboldu. Her gün bir yerlere, 'Ya bana katılın ya önümden çekilin' diyerek kürsü yumruklayan, her gün bir başka yalan ve iftira üzerinden 'Hesaplaşacağız' diye höyküren, velhasıl daha düne kadar yere göğe sığmayan bu zatın sesi birden kısılıverdi. Kürsüdeyken yüzünde, sesinde belirgin bir yılgınlık, çekingenlik, korkaklık var. Bay Kemal, senin meşrebin ne olursa olsun biz ilgilenmiyoruz merak etme.

ERDOĞAN ALTILI MASANIN DURUMUNU NASREDDİN HOCA FIKRASIYLA ANLATTI

CURCUNA İTTİFAKININ HOKKABAZ SİYASETİ!

Muhalefetin erken seçim filan istediği yok. Hatta muhalefet, mümkünse hiç seçim olsun istemez. Çünkü bunlar sorumluluk üstlenmeden, sadece konforunu yaşayarak siyaset yapmaya alışmış.

AVARA KASNAK GİBİLER: Bir masa kurmuşlar ama avara kasnak misali buradan hiçbir siyaset, hiçbir karar çıkmaz. Nasreddin Hoca'nın meşhur bir fıkrasıyla altılı masanın durumunu izah etmek istiyorum: Hoca, komşudan borç almış. Bir gün komşu borcunu istediğinde Hoca, 'Bak komşu, kapının önüne çalı ektim. Koyun sürüsü geçerken yünleri çalıya takılacak. Bizim hatun bu yünleri toplayacak, yıkayacak, tarayacak, eğirecek. Ben de götürüp pazarda satacağım. Senin paranı da işte o zaman ödeyeceğim' demiş. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayını belirleme meselesi de Hoca'nın borcunu ödeme fıkrası gibi ilerliyor. Kendilerine 'Adayınızı nasıl belirleyeceksiniz?' diye sorulduğunda Nasreddin Hoca'nın borç ödemesinden daha muğlak cevap veriyorlar. Velhasıl Nasreddin Hoca'nın ektiği çalılarla borcunu ödeme ihtimali, altılı masanın cumhurbaşkanı adayı belirleme ihtimalinden daha fazla. Bu curcuna ittifakından başka ne beklenebilir ki. Henüz kendi temel meselelerini çözmeyi beceremeyenlerin, milletimizin sıkıntılarına derman olması mümkün mü?

ADAYINIZ GÜNEŞİN ALTINDAKİ BUZ MİSALİ ERİYECEK Mİ?: Şayet adaylarını bugünden ilan ederlerse bir sene içinde o isim yıpranabilirmiş. Bu nasıl aday ki millet tanıdıkça sevme, teveccüh etme yerine ondan soğuyor, sırt çeviriyor? Bu nasıl aday ki zaman geçtikçe güneşi görünce eriyen buz misali itibar ve zemin kaybediyor? Bu nasıl aday ki boyası dökülüyor, makyajı akıyor, gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Bunun adı strateji değil, siyasi hokkabazlıktır, milleti kandırma gayretidir. Anlaşılan o ki; bunlar, defolu ürün satan gözü açık tüccar misali el çabukluğu ve katakulliyle adaylarını sandıktan çıkarabilme peşindeler. Şark kurnazlığı hesaplarıyla sadece kendi seçmenlerini değil, milletimizin tamamının basiret ve ferasetini hafife alıyorlar. Milletimiz bu abrakadabra siyasetinin defterini düreli çok oldu. Sandıkta seçmeni aldatmaya çalışanların aslında kendi çapsızlıklarını, kifayetsizliklerini ortaya döktüklerinin farkında değil. Biz ise milletimize olan saygımız gereği yaptığımız çağrılarla Bay Kemal başta olmak üzere CHP'yi ve altılı masayı bu cendereden, bu utanç girdabından kurtarmaya çalışıyoruz.